Kampta son haftalar..
Bir senemiz dolmak üzere. Bizim zindan hayatımız bitti. Terhiste ise güzel bir hayat vaadediliyor.
Gerek cezaevindeki arkadaşlarımız gerek işsiz bırakılmış mağdurlar dimdik durma imtihanı verirken kendi öz kişiliklerinden de taviz vermiyorlar.
Zulüm görmüş insanlarla paylaştığımız bu mekanda artık son demler..
Bu akşam İnsan Hikayelerini anlatmak için kurduğumuz metin yazarlığı ekibinden Sacit arıyor. ‘Ablam müsade istiyorum, hakkınızı helal edin’ deyiveriyor. Başka bişey söylemesine gerek yok... Anlıyorum ki geçirdiği soruşturma kapsamında gözaltına alınma durumu var..
Telefonu kapatıp hazırlanmış olduğum namazıma yöneliyorum.. Gencecik bir akademisyenin mahvedilen hayatı ruhumda derin izler bırakmışken kıyama duruyorum.
Sacit son zamanlarda kendisi ile yüzleşme makamındaydı. Son bir kaç aydır zora talip olmanın ağırlığı ile yaşıyordu. O da herkes gibi iyi kalma sınavından geçiyordu..
Masum olmak tarifsiz bir ruh haletine büründürüyor insanları. Mağdur olmak çaresiz bırakırken bir de mazlum olmak..
Bizim kamp hayatımız sona eriyor. Cezaevine giren, girme tehlikesi olan, girip aylar sonra çıkan mahsun İnsanların yaşadıkları/yaşayacakları buhran sona ermiyor.
Sacit için el açıp, dua ederken bir kez daha ve bu gece de var olmak çok ağır geliyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder