6 Mart 2018 Salı

İnsanca Yaşa, İnsanca Yaşat

Geçtiğimiz cumartesi günü Annica Öğretmen mesaj yolladı.

Gitmek istediğin alışveriş merkezine saat 13:00 te gidebiliriz. Bir hafta önce ayaküstü yeni kurduğum evin eksik ufak tefek eşyaları için bir yer bulduğumu uzak olduğu için tek gidemeyeceğimi söylemiştim. Birlikte gidebilir miyiz? Sorusu sorduğumda  soru ile karşılık vermişti. Ne zaman? Bu soru karşısında net tarih vermeyip ‘next time’ diyerek her mesele gibi bu meseleyi de zihnimde ötelemiştim.

Ama Avrupalılar ötelemiyor..

Mesajın üzerine; tam da çalışmaya konsantre olduğum nadir vakitlerden birini yakaladığım İçin gelemeyeceğimi dil kursu derslerimi gözden geçirmem gerektiğini yazdım.

Annica bu! Yakamızı bırakmadı.

Gelen cevapla 😳 şok oldum.

O zaman aynı saatte çocukları alayım. Sen rahat ders çalış.✏️📃📑📄

Nasıl yani? Anlamadım dedim ve kendi kendime konuşmaya başladım. Çocuklarımı alacaksın. Çok sevdikleri kayak pistine götürüp orada üç çocukla nasıl baş edeceksin Annica? diye düşünürken mesaj olarak 👍🏻  çoktaaan ‘ok 👌🏻‘ göndermiştim.

Türk arkadaşlara yakın olmamanın eksikliğini hissederken Annica’nın  çocukların teyzesi Türk tabiriyle yarı Anne gibi davranması bulunduğumuz yerdeki en büyük konforumuzdu.

Bir de Kata var.. Gerçekten deli bunlar..

Çocukların kreşe götürülmesi imkansız olunca ikinci el bir araba almak farz olmuştu. Kerim beyin aracılığı ile bir araba sahibi olmuştum. Fakat bir dizi prosedür beni bekliyordu. Arabanın devri, muayene, Kredi kartımın olmaması sebebiyle elden para ile ödeyebileceğim bir benzin ⛽️ istasyonu bulma ihtiyacı.. vb bir takım yapılması zorunlu işler yumağı. Malın mı var derdin var diye düşünürken Kata’nın Wietnam uçuşunda attığı mesaj geldi. ‘Ben yine bir uçuştayım. İhtiyacınız olduğunda lütfen iletiniz. Gelince hallederim. Acil ise size yardımcı olacak birilerini bulmaya çalışırım.’

‘Bana ne senden’ diye geçirdim içimden.😏🤔 Türkiye’de de hep bu soru geçerdi içimden. Öyle sorularla muhattap olmuştum ki 15 Temmuzdan sonra. Ya ben akılsız olmalıydım. Ya da karşı taraf aklını kullanmıyordu. Memlekette üç çocukla sözde darbeyi izlemiştim. Bir kaç ay sokaklarda İnsanların naralar atıp kan, bedel istediklerine şahit olmuştum. Akrabalarım, yakın çevredeki İnsanlar şahsıma yönelik sorular sordukça bunalıyordum.

O günler aklıma geldi şimdi de Kata yakamı bırakmıyordu.

Sevgili arkadaşımla geldiğinde önce bir benzin ⛽️ istasyonuna gittik. Pompacı aradı gözlerim. Burada çaycı ve turnikelerden geçerken güvenlikçi olmadığı gibi pompacıda yoktu. Kendimiz depoyu doldurduk ve büfeden ödemeyi yapıp ayrıldık. Aradan geçen bir vakit sonra Kata tüm
 araştırmaları yaptı ve araba devir işleminin nerde yapıldığını öğrendi. Artık bu işte tamamdı.

Eve dönerken etrafımda dönen bu iki meleğin sadece İNSAN olduğum için verdikleri bu destek bende öğretiler yumağı olarak kaldı.

Evlatlarıma bırakacağım en güzel mirasın ismini keşfettim. Egoistleşmeden kendinle rahat yüzleşmenin sırrı;


İnsanca yaşa
İnsanca yaşat

2 yorum:

  1. AB ülkesinde ki insanlarda birçok müslüman vasfını tastamam görmek ve TR de kendine müslüman diyen insan müsveddelerini hatırlamak. Al sana çelişki... @hakan_turkogluu

    YanıtlaSil
  2. Batıda eğitim sistemleri içerisinde veriliyor bu değerler, yardımlaşma, dayanışma, doğru sözlü olma vd. Sacit Arvasi nin de ahlak eğitimi konulu bir videosu var Youtube da. Ama tabii ki sistemi kuran da idame ettiren de insan...

    YanıtlaSil