24 Ağustos 2017 Perşembe
Anne Ölme!
İki yan odamdaki Nijeryalı kadın Sofia ağlıyor..İlk defa bu şekilde bağıra bağıra ağladığını duyuyorum. Hem ağlıyor hem konuşuyor ama bişey anlaşılmıyor. Kapısında bir müddet bekliyorum.
Acaba diyorum. Gabriel'i mi dövüyor? İçeriye hangi sıfatla gireceğimi düşünüyor ve geri adım atıyorum. Gabriel 6 aylık. Bir anne bu şekilde ağlarsa bebekte ağlar. Kafamda binbir soru. Kapıda kalakalıyorum ve kısa bir müddet sonra odanın kapısı açılıyor. Sofia deliye dönmüş saç baş dağılmış. 'Kardeşim öldü' diyor, 'daha 20 yaşındaydı. Kardeşim öldü...' Hemen yerde ağlamakla kendinden geçmiş Gabrieli kucağıma alıp doğru yetkililerin yanına gidiyorum. Durumu izah edip, Sofia'ya destek olmaları gerektiğini söylüyorum.. Gabrieli kucağımdan bırakamıyorum.
Dünyanın en güler yüzlü çocuğunun nasıl şoklandığına ilk kez şahit oluyorum. Biz Gabrieli ağlarken hiç duymadık. Katıla katıla güldüğüne o kadar çok şahit oldum ki.. ama şimdi Gabriel elbisemden tutuyor, hiç bırakmıyor. Odamıza götürüyorum onu. Çocukları seyrediyor sadece. Gabriel'in annesini bir daha o şekilde görmemesi lazım. Sofia' ya destek olmam lazım. Teskin etmem lazım diye düşünüyorum. Gabrieli ayağımda sallıyorum. Oynatıyorum. Çocuklarla oynatmaya çalışıyorum. Gabirel annesini arıyor. Ağlamayan annesini. Nasıl çaresizim. Nasıl elim kolum bağlı anlatamam.
Uzun bir müddet Gabriel bizde kalıyor. Sofia' yı ara ara kontrol ediyorum, yemek götürüyorum. İki üç saat sonra kendine gelmiş olarak görmenin mutluluğu ile şükrediyorum. Sofia'nın da kimsesi yok, eşi İtalya'da. Kardeşi Nijerya'da vefat etti.
.. ve bu hadiseye tanık olan diğer İnsanlar. Şaşkınca bakıp geçtiler bu elim hadise yine onlarda herhangi bir duyguyu tetiklemedi. 'Ente ente ene ene' dilime dolanıyor.. Birden Bedevi Arap çöllerinde seyahat eden adam oluveriyorum.
Şekli müslümanlığın öze galip geldiği asırlar sonrasında yine derin düşüncelere dalıyorum. 'Allahım, Dünyadaki tüm Müslümanlara basiret ver' diye ellerimi Sema'ya kaldırıyorum.
Ben buraya geldim geleli iki Türk arkadaşın annesinin vefat haberini aldık. Gıyabi canaze namazları kılındı. Onlar da gidemediler. Nasıl gitsinler ki! Onlarda son kez göremediler sevdiklerini. Ölüm hangi kapıdan girerse girsin aynı etkiyi bırakıyor. Yine kuyularda debeleniyor düşüncelerim. Aklıma hapiste yavrularına hasretle, gecelerini ihya eden kadınlar geliyor.
Nice sonra Gabriel'i annesine teslim edip annemi arıyorum. 'Kendine iyi bak' diyorum ama sen ölme diyemiyorum.
Anne sen ölme..
Tweet: @kamphatiralarim
Mail: kamphatiralarim@gmail.com
http://kamphatiralari.blogspot.com.tr/?m=1
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder