6 Şubat 2018 Salı

Ümit ki En Çok Yakışandır Bize..

Izdırap dilemişti herbirimiz için Asrın hadimi..
Dert, hüzün ne ararsan ekildi herbirimizin yüreğine..

Izdırap oldu her yanımız. He işte tamam oldu..

Sadakat sınavından da alnımızın akıyla geçiyoruz. Sapasağlam, dimdik ve haram lokma yememiş olmanın manevi rahatlığı ile de sabit kademiz.

Kimimiz yurtiçinde kimimiz yurtdışında çille dönemindeyiz. Dilimiz döndüğünce kalbimiz yettiğince duadayız. Varsa verebileceğimiz üç beş kuruş onu da verebilmenin idrakindeyiz.

Tamam olmayan bişey var. Eksik olan..

Eleştirilerin hepsini alıp değerlendiriyor, geçmişle hepimiz yüzleşiyoruz.
Geçmişle yüzleşiyoruz tövbe kurnalarında arınıyor ve orda geçmişe bağlı kalakalıyoruz.

Birlikte geleceği inşaa edeceğiz. Evet. Hani nerde bizim planlarımız?

Keskin bir geçişle hayatın içinden bir yaşanmışlık paylaşayım:

Canım arkadaşım, sevdiğim ve vefalı bir güzel mesai arkadaşım bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı. Sevinmiştik. Üç çocuğuna kavuştu derken öğrendim ki artık akıl melekesini kullanamıyormuş. Arkadaşım cezaevinde ne yaşadı ise delirtmişler.

Duyunca ben de kendime gelemedim.

Hiç bir yere de gidemedim. ‘Dert çok hem dert yok’ dedim durdum. Ulaşmaya çalıştım. Ulaşamadım. Sonra binlercesi bu halde bu sadece benim duyduğum deyip tam arkaya atacak hayatıma kaldığım yerden devam edecektim ki olmadı. Arkaya atmadım, öne çektim. Karşıma oturttum. Konuştum onunla. Anlattım da anlattım. Saçlarını taradım, geçmiş güzel günlerimizden bahsettim. Sakin sakin dinledi beni. Arkadaşıma baktıkça, onunla yüzleştikçe içimdeki uçurumlar derinleşti.

Onu düşünürken zihnime misafir olan başka bir 💭 düşünce öbeği beni yine uyutmadı. Geleceğe dair fikirler üretmek 💡 çok mu zor. Yapılamaz mı?

Eleştirilerden ders çıkarıp aklın hakkı verilemez mi?

Anladım ki arkadaşım aklını yitirirken benden de bişeyler alıp götürüyor ama boş bakan gözleriyle de yardım bekliyordu. Kendime gelmeli, boş vermemeli idim. Çocukları ve eşi için yapmamız gereken bişeyler var..

Buna yoğunlaşmadığımız sürece ‘çözülürüz, dağılırız ve kendimize gelemeyiz’ diye düşündüm.

Önünü alamadığımız zulme karşı yapılması gerekenler nelerdir? Bana düşen nedir? Bize düşen nedir?

Ümit soluklayıp yarınlar bizimdir derken bu sorulara cevap aramazsak..

Çaresiz kalırız.
Ümitsiz kalırız.

Ümit de Çare de bizde.
Bu dönemde delirmek yüksek paye.

Ben ise şimdilerde geleceğe bakan ve Aklını Allah’a satabilen arıyorum..







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder