22 Ağustos 2017 Salı

UYUMA!


Bu hikâyenin içinde sende varsın. Derdimden sen anlarsın, uyuma!

Nuriye ve Semih direniş sembolüdür. Dertleri işlerine dönmekti. Şimdi yine kara bir zihniyetin ağındalar. Zorla tıbbi müdahale nedir bilir misin? Müdahale sonrası yaşamına dönemezsin. geçmişini yok ederler. Anneni gardiyan zannedersin. Hala ölmediler mi diyenlere inat yaşıyorlar... Ve caniler kim bilir kaç kişiye daha tıbbi müdahalede bulunuyorlar.

Nuriye ve Semih'e tıbbi müdahale ediyorlar uyuma!

Doğum yapan kadınlar... Canım nasıl sıkılıyor anlatamam. Bebeklerine ölsün yazan mı ararsın, emir-komuta zinciriyle hamile kaldılar yazan mı...

Hastane kapılarından yeni doğum yapmış kadınlar içeri alınıyor uyuma!

Yapılan hukuksuzlukları haber yapıyorlar diye yüzlerce gazetecinin hayatı karardı. 

Haber alma hürriyetinin temsilcileri içeride uyuma!
..
Ve daha sayamadıklarımız

İşkenceler, tacizler, tehditler, intiharlar, infazlar...(yine bin ahh barındıran üç nokta)

Uyuma!

Hikayemi soruyorsun? Evveli ağır bir roman konusu. Terkedilmişlikler, tehditler barındırıyor... Türkiye’de iken üç kez ev taşıdım ve en sonunda ordan ayrıldım. 

Şimdi… Şimdi bir mülteci kampındayım, dört bir yanım mülteci, bir mülteciyim kapında Allah’ım! 

Yavrularımı düşünüp başka bir yerde de kalabilirdim elbet ama suçsuz insanlar içerideyken ben rahat bir yerde mi kalacaktım? Nasipsiz mi olacaktım yani? Kazanma kuşağında kaybedemezdim. Bu ay 100€ daha fazla ayırdık mazlumlara. Sanki yedim oyunu oynadık. Başka yerde kalsam bunu yapamazdım.

Ve sıra senin hikayende... Senin hikayen ey okuyucu;

Belli ki sen de çok ağır yükleri omuzluyorsun. Bu sebeple hikâyenin Kahraman Lideri sensin.

Ümidini kaybedersen yarına kalamazsın, kalamayız

Yarınlar hatırına, gözünden yaş yerine kan damlasa da, ümidini yitirme!

"Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!" Necip Fazıl

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder