20 Mart 2018 Salı

Patates Kızartması


Kampta kalmaya başladığımız ilk günler..Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği saatleri çocuklar için eğlenceli vakitler olsa da benim için tam bir kabustu.


Yemek saati sadece 90 dakika ile sınırlı. Her ülkeden insanla kaldığımız bu kampta hepimiz yemek kuyruğundayız. Kimsenin dili, rengi, kıyafeti.. vs birbirine benzemiyor. Tüm insanların enerjileri ortada cirit atarken benim yavrularında enerjileri haliyle yemek saatinde tavan yapıyor.

Televizyonda çizgi film saatlerine de denk gelen geniş alanda çocuklar bir oyana bir bu yana cirit atarlarken başkaları rahatsız olacak düşüncesiyle bana hafakanlar basıyor.

Çocuklar yemek yemiyorlar sadece oyun oynuyorlar. Bazen de yemek istiyorlar ama ben helal değil düşüncesiyle yedirmiyor, yediremiyordum. Bazen de çok sevdikleri bir şey çıktığında tekrar tekrar istiyorlardı. Hele bazı zamanlarda oğlum kendini yerlere atıp patates kızartması istiyorum, makarna istiyorum dediğinde ne yapacağımı bilememenin çaresizliğini yaşıyordum.

İlk geldiğimizde bizi yemeğe almak isteyenler oluyordu. Çocuklar ne yer dediklerine tek isteğim vardı. Patates kızartması. Ve şimdi Yeni Asya Gazetesi’nden Nur o güzel gönlüyle cezaevinde kaldığı sürece yaşadıklarını bir söyleşi de anlattı. Çocukların patates kızartması istediğinden ve annelerin çaresizliğiden dem vurdu. Ana yüreği nasıl kavrulur böyle çaresiz kaldığı durumlarda bir bilseniz.. Bir de koğuşlarda ‘sus’ yiyerek büyüyen çocuklar var. Ne yapmak isteseler, ne yemek isteseler, ne söylemek isteseler sus pus olması istenen çocuklar..

25 kişilik koğuşta 40 kişinin kaldığı 38. 39. ve 40. bireylerin çocuk olduğu koğuşlar.. Gece ağlayan gündüz durmayan çocuklara tüm koğuşun sus diyen gözlerle baktığı o masum yavrular.. ve çaresizlikten iki büklüm Anneler..

Diğer bir tarafta hasret Anneler. Kimi yanına bir çocuğunu almış diğerini alamamış. Kimi tüm çocuklarına özlem duyuyor.

Kadınlar çocuklarına hasret! Çoğu akıl sağlığını kaybetmek üzere. Hasretle kavruluyorlar. Kendilerini teskin ettikleri yer alabiliyorlarsa sakinleştirici ilaçlar. Bir de secdeye akıttıkları gözyaşları..

1 yorum:

  1. Afedersiniz bu Nur bakırköyde ki cezaevinden mi?Kusura bakmayin ismini görünce heyecanlandım

    YanıtlaSil